İnsanın besin gereksinmesi sosyal statüsüne göre değişmez. Besin gereksinimindeki farklılıkların belirleyicileri; yaş, cinsiyet, çalışma ve hastalık durumlarıyla genetik yapısıdır. Büyüme çağında bedenin birimi gereken enerji ve besin öğelerinin miktarı yetişkinlere göre doğal olarak daha yüksektir. Beden yapısından dolayı erkeklerin enerji gereksinmesi kadınlardan daha yüksektir.
Ülkemizde ortalama besin tüketim düzeyine bakıldığında, nüfusun yeterli düzeyde beslendiği izlenimi oluşmasına karşın çok önemli beslenme sorunlarının olduğu bir gerçektir. Bunun nedeni sosyo-ekonomik eşitsizliklerdir. Bunun sonucu topluımda bir yandan açlık ve dengesiz beslenme, diğer yandan aşırı beslenme sonucu sağlık sorunları görülmektedir.
Beslenme, sağlıklı bir yaşamın en temel unsurlarından biridir. Ancak, sosyal eşitsizlikler, toplumun bazı kesimlerinin sağlıklı beslenme olanaklarından yoksun kalmasına neden olabilir. Bu makalede, sosyal eşitsizliklerin beslenme üzerindeki etkileri incelenecektir. Ayrıca, beslenme eşitsizliklerinin nedenleri ve çözümleri hakkında bilgi verilecektir.
Sosyal eşitsizlikler, toplumun belirli kesimlerinin diğerlerine göre daha az imkanlara sahip olmasına neden olan bir durumdur. Bu durum, çeşitli faktörlerden kaynaklanabilir. Örneğin, gelir düzeyi, eğitim düzeyi, cinsiyet, ırk ve etnik köken gibi faktörler sosyal eşitsizliklerin oluşumunda etkili olabilir. Bu makalede, sosyal eşitsizliklerin beslenme üzerindeki etkileri ele alınacaktır.
Besin tüketim dengesizliği
Ülke genelinde temel besinlerin tüketim düzeyi açısından aileler arasında geniş farklılıklar bulunmaktadır. Gelir düzeyi düşük aileler beslenme gereksinmelerini, onca zaman halk ekmek satış yerlerinde kuyrukta bekleyerek alabildikleri ekmek,pazarların son saatlerinde ucuzlayan ya da kendi yetiştirdikleri sebze – meyve ve şekerli çayla karşılamaktadırlar.
Protein değeri yüksek besinler daha yüksek gelirli aileler tarafında tüketilmektedir. Ülkemizde ailelerin yaklaşık %15 i bu düzeyde bile yiyecek bulamamakta ve ciddi açlık sorunuyla karşı karşıya gelmektedir.
Besin tüketim dengesizliği okul çağı çocuklar için de önemlidir. Bu çağdaki çocukların beslenmesinde büyük önem taşıyan süt ve yoğurt tüketimi genelde yetersiz olduğu kadar, çocuklar arasında çok geniş farklılıklar yaratmaktadır. Bu farklılığın son yıllarda dahada arttığı gözden kaçmamaktadır. Bir yandan yerli ve ithal besinlerle dolu büyük alışveriş merkezleri diğer yandan pazarların geç saatlerinde seçildikten sonra atılacak olan sebze ve meyveleri toplayan insanlar.
Beslenme sorunları
Sosyal eşitsizliklerin beslenmeye etkisi doğum öncesi dönemde başlar. İnsanın en önemli organı olan beyin ana rahminde ve doğumu izleyen ilk 2-3 yıl içerisinde gelişir. Yetersiz ve dengesiz beslenme sorunlarından en çok etkilenenler büyüme çağındaki çocuklar, gençler ve bunları doğurup yetiştiren kadınlardır. Bu sorunların başında anemi gelmektedir. Aneminin başlıca nedenleri demir, B-6, B-12 vitaminleri ve folik asit alımının yetersizliği ya da biyo yararlılıklarının düşüklüğüdür.
Ülkemiz beslenme durumu açısından hem gelişmekte olan, hem de gelişmiş ülkelerin
sorunlarını birlikte içeren bir görünümdedir. Nüfusumuzun yaklaşık % 15 inin aç olduğu resmen açıklanmıştır. Yarıya
yakını da yetersiz ve dengesiz beslenmektedir.
Yetersiz ve dengesiz beslenme sorunlarından etkilenen gruplar;
büyüme çağındaki çocuklar, gençler, doğurganlık dönemindeki kadınlar, düşük ücretle ağır işte çalışan işçiler ve
işsizlerdir. Bunun yanında aşırı ve hatalı beslenme yüzünden yetişkin nüfusta şişmanlık ve bununla ilintili kronik hastalıklar gelişmiş ülkeler boyutundadır.
Sosyal Eşitsizliklerin Beslenme Üzerindeki Etkileri
Beslenme, sağlıklı bir yaşamın temel unsurlarından biridir. Ancak, sosyal eşitsizlikler, toplumun bazı kesimlerinin sağlıklı beslenme olanaklarından yoksun kalmasına neden olabilir. Örneğin, düşük gelirli aileler, sağlıklı gıdaların maliyeti yüksek olduğu için genellikle düşük kaliteli ve besin değeri düşük gıdalar tüketirler. Ayrıca, bazı bölgelerde sağlıklı gıdalara erişim zor olabilir. Bu durum, özellikle kırsal bölgelerde ve fakir mahallelerde sıkça görülmektedir.
Sosyal eşitsizlikler, beslenme alışkanlıklarını da etkileyebilir. Örneğin, düşük eğitim düzeyine sahip olanlar genellikle sağlıksız beslenme alışkanlıklarına sahip olurlar. Ayrıca, kadınlar genellikle erkeklere göre daha az besleyici gıdalar tüketirler. Bu durum, özellikle gelişmekte olan ülkelerde yaygındır.
Beslenme Eşitsizliklerinin Nedenleri
Beslenme eşitsizlikleri, birçok farklı faktörden kaynaklanabilir. Bu faktörler, genellikle sosyoekonomik durum, sağlıksız beslenme alışkanlıkları, genetik faktörler ve çevresel faktörlerdir.
Sosyoekonomik durum, beslenme eşitsizliklerinin en önemli nedenlerinden biridir. Yetersiz gelir düzeyi, sağlıklı gıdalara erişimde engel olabilir. Düşük gelirli ailelerin, sağlıklı gıdaların maliyeti nedeniyle, daha düşük kaliteli gıdalar tüketmeleri daha olasıdır. Bu da, sağlıksız beslenme alışkanlıklarına neden olabilir ve dolayısıyla beslenme eşitsizliklerini artırabilir.
Sağlıksız beslenme alışkanlıkları da beslenme eşitsizliklerinin bir diğer nedenidir. Fast food gibi sağlıksız gıdaların tüketimi arttıkça, sağlıklı gıdaların tüketimi azalır. Bu durum, obezite, diyabet ve kalp hastalıkları gibi sağlık sorunlarına yol açabilir.
Genetik faktörler, beslenme eşitsizliklerinin oluşumunda etkili olabilir. Örneğin, bazı genetik faktörler, kilo alma ve metabolizma süreçleri üzerinde etkiye sahip olabilir. Bu da, sağlıklı beslenme alışkanlıklarının benimsenmesinde zorluklara neden olabilir.
Ayrıca, çevresel faktörler de beslenme eşitsizliklerinin oluşumunda rol oynayabilir. Bölgesel farklılıklar, sağlıklı gıdalara erişimde farklılıklara neden olabilir. Örneğin, kırsal alanlarda, sağlıklı gıdaların bulunması zor olabilir ve bu durum, beslenme eşitsizliklerinin artmasına neden olabilir.
Beslenme Eşitsizliklerinin Çözümleri
Beslenme eşitsizlikleri, çeşitli nedenlerden kaynaklanmaktadır. Ancak, bu sorunu çözmek için birçok farklı çözüm önerisi mevcuttur. İşte, beslenme eşitsizliklerinin çözümüne yönelik bazı öneriler:
- Sağlıklı Gıdaların Erişilebilirliğinin Artırılması: Sağlıklı gıdalara erişimin artırılması, beslenme eşitsizliklerinin azaltılmasına yardımcı olabilir. Bu amaçla, sağlıklı gıda tedarik zinciri güçlendirilebilir ve sağlıklı gıdaların maliyeti düşürülebilir.
- Beslenme Eğitimi: Beslenme eğitimi, insanların sağlıklı beslenme alışkanlıklarını benimsemelerine yardımcı olabilir. Beslenme eğitimi, okullarda, iş yerlerinde ve sağlık merkezlerinde verilebilir.
- Mali Destek: Düşük gelirli ailelere, sağlıklı gıdaları satın almak için mali destek sağlanabilir. Bu destek, devlet tarafından sağlanabilir veya özel kuruluşlar tarafından sağlanabilir.
- Sağlıklı Gıda Üretimi: Sağlıklı gıda üretimi artırılarak, sağlıklı gıdaların daha yaygın hale getirilmesi sağlanabilir. Bu amaçla, organik tarım, yerel tarım ve sürdürülebilir tarım gibi yöntemler kullanılabilir.
- Gıda Atıklarının Azaltılması: Gıda atıklarının azaltılması, beslenme eşitsizliklerinin azaltılmasına yardımcı olabilir. Bu amaçla, gıda israfını önlemek için çeşitli yöntemler kullanılabilir.
- Sağlık Politikaları: Sağlık politikaları, beslenme eşitsizliklerinin azaltılmasına yardımcı olabilir. Bu amaçla, sağlık politikaları, besin değeri yüksek gıdaların tüketiminin teşvik edilmesi, fast food gibi sağlıksız gıdaların tüketiminin azaltılması gibi konuları içerebilir.
- Toplumsal Farkındalık: Beslenme eşitsizlikleri konusunda toplumsal farkındalık oluşturulması, sorunun çözümüne yardımcı olabilir. Toplumsal farkındalık, medya, sosyal medya, toplum liderleri ve sivil toplum örgütleri tarafından sağlanabilir.
Cevap Yaz